TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • Deutsch
  • español, castellano
  • Français
  • gör

    Uşak

    Ulubey Kanyonları

    Dünyanın sayılı büyük kanyonlarındandır. Kanyonun nefes kesici manzarasının seyredilebilmesi ve keyfinin çıkarılabilmesi için bir cam platform yapılmıştır. Kanyon’da antik dönemlerden kalma su kanalları, kaya mezarları ve mağaralar bulunmaktadır. Ulubey ve Banaz Çayı kanyona cansuyu olmuştur.

    Ulubey Blaundus Antik Kenti 

    Blaundos Antik Kenti, derin ve dik vadiler ile çevrili yarımada şeklinde bir toprak parçası üzerine kurulmuştur. Blaundos; Büyük İskender’in Anadolu Seferleri’nden sonra Makedonya’dan gelenler tarafından kurulmuş, şehir halkının kendilerine Makedonyalı Blaundos adını verdiği söylenmektedir. Büyük İskender’den sonra Bergama Krallığına, ardından da Roma İmparatorluğuna bağlanan kentin, Roma döneminde önemi artmış ve en parlak dönemini yaşamıştır. Antik kentin önemli yapıları arasında stadyum, kale, tiyatro, tapınaklar ve kaya mezarları yer almaktadır. Kentin günümüzdeki kalıntıları; tek taraflı oturma kademeleri olan stadyum, kuzey surlarının giriş kapısı kemeri, sur duvarlarının bazı bölümleri, Bereket Tanrıçası CERES’in (Demeter) mabedidir.

    Arkeoloji Müzesi

    Yaklaşık 48 yıl boyunca aynı binada hizmet veren Arkeoloji Müzesi, yeni müze binasının çalışmalarının bitmesiyle tren istasyonu mevkiine taşınarak modern müzeler arasında yerini almıştır. Müze 3 kattan oluşmakta olup 43 koleksiyon ve 2000 eser sergilenmektedir. İlk kat Uşak sınırları içerisinde bulunan arkeolojik eserlere, 2. katta para ve paranın tarihi, son olarak 3. kat ise Lidya dönemine ve Karun Hazineleri’ne ayrılmıştır. Karun Hazinelerinin en değerli parçalarından biri olan "Kanatlı Denizatı Broşu" da burada sergilenmektedir.

    Banaz Akmonia Antik Kenti 

    Lidya Kral Yolu üzerinde yüksek tepe üzerine kurulmuş antik bir kenttir. Şehirde yoğun miktarda mozaikli alanlar bulunmuş olup Roma, Bizans seramik parçaları, gynnasium alanı, yapı temelleri, mimari taş-mermer parçaları, iki tane tapınak podyumu ve tiyatro çukuru vardır. Buradan çıkan eserler Uşak Arkeoloji Müzesi' nde sergilenmektedir.

    Atatürk ve Etnografya Müzesi

    Milli Mücadele yıllarında Uşak karargahı olarak kullanılan eski bir konaktır. Müzenin bir diğer adı ise Atatürk Evi olarak geçmektedir. Bunun nedeni iseKurtuluş Savaşı’nın ilk dönemlerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün bir süre bu evde kalmış olmasıdır.  Binada Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait giyim eşyaları ve takıları, Atatürk’ün yatak, çalışma ve misafir odaları ile birtakım eşyaları yer almaktadır.

    Clandıras Su Kemeri

    Banaz Çayı üzerinde yer alan su köprüsü Lidyalılar tarafından Kral yolu üzerinde 2500 yıl önce, Pepouza Antik Kenti’ne su taşımak için inşa edilmiştir. Helenistik mimari özellikleri gösteren kemerin taşları zıvanalı olarak birbirine kenetlendirilmiştir.

    Sebaste Antik Kenti 

    Sebaste şehri, Roma imparatoru Augustus tarafından M.Ö.20 yılında Sebaste adıyla kurulmuştur. Roma Dönemi’nde 12 önemli şehirden biridir. M.S.6. yüzyıldan itibaren yakın çevresindeki kentlerin piskoposluk merkezi haline gelmiştir. En görkemli çağlarını Bizans Dönemi’nde yaşayan kentte büyük ve küçük olmak üzere iki kilise bulunmaktadır. 

    Pepouza Antik Kenti 

    Montanizm adlı hristiyanlık tarikatının ortaya çıktığı yerdir. Yazılı kaynaklara göre kent bir Bizans manastırına sahipti. Manastırda, üç katta altmıştan fazla oda, yemekhane, şapel, mutfak, haç şekilli Bizans grafiti, Bizans çanak çömlekleri bulunmuştur. Ulubey Kanyonu’nun doğu kısmında bulunan kaynak suyu, Clandıras Su Kemeri’nin yardımıyla büyük bir yerleşim yeri olduğu düşünülen Pepouza kentine getirilirdi. 

    Eski Uşak Evleri

    Tarihi Uşak evleri genellikle iki katlı yapılara sahiptir. Birinci katları taştan olan evlerin ikinci katları ahşaptır. Şehirde sadece 86 tane kalan tarihi evler koruma altına alınmıştır. Eski Uşak hakkında fikir sahibi olabilmak için Kurtuluş, Karaağaç ve Işıkmahalleleri gezilebilir.

    Kent Tarihi Müzesi

    Türkiye’de sokakları aydınlatma maksadıyla elektriğin ilk kullanıldığı kentUşak’tır. İlk kez kullanılan elektrik, bu binada üretilmiş ve dağıtımı yapılmıştır. Ayrıca müzede Uşak' ın kronolojik tarihi, coğrafyası, kurtuluş mücadelesi, turizm zenginlikleri, doğal güzellikleri, folklorik değerleri ve Uşak tarhanası; belgeler, canlandırmalar, görsel sunumlar ve maketlerle anlatılmaktadır.

    Dokur Evi 

    Dokur Evi’nde geçmişi Selçuklulara kadar uzanan, Avrupalı ressamların tablolarında sık sık tasvir ettiği Uşak halıları ile tarihin en eski el sanatlarından olan halı dokumacılığı sanatı yaşatılmaktadır. Uşak’ın en büyük kültürel değerlerinden olan el dokuma halıcılığın yaşatılmaya çalışıldığı Dokur Evi’nde, emekçi kadınlarımız tarafından dokunan el emeği göz nuru halıların gerek yurt içinde gerekse yurt dışında satılmasıyla kentimizin ekonomisine katkı sağlanarak, ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan kadın istihdamına katkı sağlanması amaçlanmaktadır.

    Tepedelen Çamı

    Görülmeye değer nadide tabiat değerlerinden birisidir. Yedi kişinin kollarıyla ancak gövdesini sarabildiği “Çam Ağacı” Orman Bakanlığı tarafından “Anıt Ağaç” olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

    Atatürk ve Kurtuluş Anıtı

    Heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem tarafından tasarlanan anıt; bir kaidenin üzerine, üç ana grupta toplanan figürlerden oluşturulmuştur. Birinci grupta, Uşak’ın Türk süvarileri tarafından kurtarılışını simgeleyen süvari figürleri bulunur. Kaide üzerinde, Türkmilletinin tutsak edilemeyeceğini, sonsuza kadar özgür yaşayacağını simgeleyen zafer sütunu yükselmektedir. Bu sütunun önünde, Atatürk ile üzerinde bilim ve sanat yazan kitapları taşıyan genç kız ve erkek figürleri bulunmaktadır. Üçüncü grupta ise, Türk kadınının kahramanlığını ve cesaretini simgeleyen kadın figürleri ve mermi yüklü kağnı yer almaktadır. Ayrıca Atatürk’ün sanat, kültür ve Cumhuriyet üzerine söylediği bazı sözleri de yer almaktadır. 

    Taşyaran Vadisi

    Taşyaran Vadisi; su, rüzgâr ve tektonik hareketler sonucu oluşmuştur. Vadiyi kaplayan ve zeminden başlayarak farklı renklere bürünen kayalar, bir ressamın renk paletini andırır.

    Batı Anadolu’nun iç kesimlerindeki dağların suyuyla beslenen Gediz Nehri, Taşyaran Vadisi’nin dahil olduğu Gediz Havzası’nın bu kesiminde ilginç oluşumlara yol açmıştır. Su, vadide kayaları yararak, jeolojik açıdan çok ilginç ve özel bir kanyon oluşturmuştur.

    Kış aylarında vadinin tabanında bulunan suyun donmasıyla oluşan şeffaf buz kütlesi adeta doğal bir akvaryumu andırmaktadır. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen yerli/yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Son zamanlarda doğa fotoğrafçılarının da uğrak noktalarından biri haline gelmiştir.